Torino Lezzet Turları büyük ilgi görüyor
22 Kasım, 2010 | 13:14
İtalya’nın “Lezzetin Başkenti” olarak bilinen kenti Torino’ya lezzet turları kapsamında büyük bir ilgi var.
Balayı çiftlerininde ilk tercihlerini oluşturan İtalya Torino, şimdilerde gurme, şarap ve lezzet turları kapsamında da tatilcileri cezbediyor.
Torino lezzet turları bu denli ilgi görürken Hürriyet Gazetesi seyahat ekinde
“Güney Avrupa’nın lezzet başkenti Torino” başlıklı bir yazı yayınladı. Yazıda “Tanrıların Yiyeceği” Beyaz Trüf mantarı,vermut,bicerini gibi yerel tadlar ele alınıyor.
Yazıda özellikle Beyaz Trüf mantarı üzerinde duruluyor. Yazar Torino’daki Beyaz Trüf mantarını şöyle anlatıyor:
“Bu kısa gezime, muhteşem bir akşam yemeği sıkıştırmayı başardım. Yemek, Asti ve Alba kentlerinin tam ortasındaki bir tepenin zirvesinde yükselen Alfieri Şatosu’ndaydı. Bu şatonun bağlarında yetişen üzümlerden, 1337’den beri şarap yapılıyordu. Şatonun sahibi üç kız kardeş, Emanuella, Antonella ve Giovanna, mülklerinin bir bölümünü otele ve restorana çevirmiş.
Beni en çok heyecanlandıran, akşam yemeğinde yiyeceğim beyaz trüf mantarı oldu. Tam zamanında, tam doğru yerdeydim. Çünkü “Tanrıların Yiyeceği” diye tanımlanan bu muhteşem mantar bu bölgeden toplanıyordu. Dünyanın en pahalı yiyeceklerinden biri olan beyaz trüf şöleni, ekim başında başlıyor, aralık ayının ilk haftası sona eriyordu. Eğer bu ayları kaçırırsanız, bu muhteşem mantarın tadına bakabilmek için, gelecek ekimi beklemekten zorunda kalıyordunuz.”
Sokaklarda vanilya, krema, hamur, kahve kokularının bol bol duyulduğundan bahseden yazar, keyifli zamanlarını ise şöyle yorumlamış:
“Bunca güzelliği birkaç saat içinde görme olanağımın olmadığını biliyordum. Onun için ayaklarıma fazla işkence yapmadım. Yüzyıllık kahvelerinde oturup, bazen Torino’ya özgü bir içecek olan bicerini içtim. Kahve, krema ve çikolata karışımı sıcak bir içecekti bu. Tabii ki vermutu ihmal etmedim. Gençliğimin içkisi olan vermutun, 200 kadar yıl önce ilk kez bu kentte yapıldığını öğrenmekten mutlu oldum. Vermut beni öylesine gevşetti ki, Torino Duomosu’nda sergilenen, Hazreti İsa’nın sarıldığı kefeni görme planımı bile erteledim. Akşam yemeğinde ise İtalya’nın en kaliteli şaraplarıyla gecemi şenlendirdim.
Kısacık ama çok lezzetli bir gezi yapmanın keyfiyle kürkçü dükkanına döndüm.”
Torino lezzeti mutfağının yanında, sanatıyla, doğasıyla, az-öz turist kitlesiyle, ülkedeki tek Museo Egizio’suyla ve benzersiz “elegance” ıyla bambaşka bir İtalyan kenti.. Her dönüşte, en kısa zamanda tekrar kavuşmak istediğim en güzel duraklarımdan biri..